Hata Yapmaktan Çekinmek
Esenlikler,
Yeni bir yazıyla daha karşınızdayım. Bu haftaki yazımızın konusu bende olan ve belki de bu yüzden etrafımda çokça gördüğüm bir şey: hata yapmaktan çekinmek. Yazıda mükemmeliyetçilik, kararsızlık, hata yapmaktan çekinmek iç içe aktarılacak. İhtiyaca göre sonraki yazılarda bunları açmaya çalışabilirim.
Birçok insan hata yapmaktan çekiniyor. Oysa ki hiç hata yapmamış insan ancak hiçbir şey yapmamış biri olabilir. Burada olması gereken şey hata yapmamak değil, hatalardan ders çıkarmak.
Hata yapmaktan kaçınmak bir şeyler yapmaktan uzak kalmamıza sebep oluyor. Bunun sonucunda bir şeyler öğrenmemize engel oluyor. Bunun yerine hatalarımızdan bir şeyler öğrenebiliriz. Hatta hatalar öğrenmenin en hızlı ve iyi yollarından bir tanesidir. — Başkalarının tecrübelerinden yararlanmak daha mantıklıdır. Amerika’yı iki kere keşfetmeye gerek yok :) -
Tabii ki size göz göre göre hata yapın demiyorum fakat hata yapmamak için bir şey yapmaktan çekinerek hiçbir şey yapmamak yerine, o an için doğru görünen şeyi deneyebilirsiniz. Hiçbir zaman karar veremeyen bir kişiyseniz büyük kararlar yerine daha küçük kararlarda risk alarak başlayabilirsiniz. Örneğin, akşam yemeğinde ne yiyeceğim?
Peki kararların büyük ya da küçük karar olabileceğini nasıl anlayabilirim hemen söyle derseniz burada bence bir tek doğru cevap yok. Yaşam tecrübeniz arttıkça -yaşlandıkça değil- bunu idrak etmeniz kolaylaşacaktır. Yine de sıfır noktasında olanlar için Jeff Bezos’un da uyguladığı karar ayrımlarından yararlanabiliriz.
Jeff Bezos kararları ikiye ayırıyor: Geri dönülebilenler ve geri dönülemeyenler.
Risk almaya başlayacağınız kararların geri dönülebilen kararlardan olması başlangıç aşamasında önemli çünkü geri dönülemeyen kararların her halükarda iyi hesaplanarak verilmesi gerekiyor. Küçük kararlarda risk almaya başladığınızda, artık karar verebildiğinizi ve bir şeyler yaptığınızı görmek hoşunuza gidecek.
Risk hakkında bir küçük açıklama yapayım. Burada riskten iki şey kastediliyor: Birincisi bir karar diğerinden daha yakın gözüküyorsa onu %100 olmasa bile seçebilmek, ikincisi ise iki seçeneğin birbirine galip gelemediği durumlarda birisini seçebilmek. Eğer iki seçenek birbirine galip gelemiyorsa o an için çok da fark etmeyeceğini düşünerek birini seçebilir, daha sonra yanlış bir karar verdiğinizi anlasanız bile bundan ders çıkarabilirsiniz.
Son Söz: Kendimi çok sıkmamak adına yazıyı hemen hemen ilk haliyle yayınlıyorum. Anlaşılmayan bir nokta olduğunda sorarsanız açıklamaya çalışırım.